31 Mayıs 2008 Cumartesi

HASTALANDIM BEN !!

Bu hastalık ne kötü bir şeymiş ilk defa tanıştım hani büyüklerimiz bir sözü var “Allah düşmanımın başına da vermesin” gerçekten de vermesin (AMİN).


Gözlerimde çok çapaklanma oluyordu, sağ gözümü hiç açamıyordum çapaktan. Dr onun için iki tana damla verdi hemen iğleşti gözlerim.

Gece uyumayıp sabaha kadar ağlıyordum. Annem gaz sancısı olarak düşünüyordu ama gaz sancısı değilmiş dr gidince öğrendi. Bütün problem boğazlarımdan kaynaklanıyormuş. “Üst solunun yolu enfeksiyonu” dedi dr antibiyotik şurup verdi böylece ilk defa antibiyotikle tanışmış oldum. Hiç tavsiye etmem tadı çok kötü annem şurubu bana verirken ne şaklabanlıklar yapıyordu görseydiniz.


Antibiyotik şurubu 1 hafta kullandım hiç iğleşmedim geceleri çok öksürüyordum ara ara ateşim çıkıyordu. Bir gece ateşim 39 oldu annem 1 fitil verdi ılık bir boyna yaptırdı hemen ateşim düştü. Bunun özerine annem gene dr götürdü beni antibiyotiği kesti doktor.

HASTAYIM BEN
Hastalık ne kötü birşeymiş

Hayin doktor amca bana 3 tane iğne verdi onları vurdururken canım çok acıdı. Neyse ki sonuncusunu dün vurdurduk. Bu gün biraz daha iyiyim. Anam hastalık mı ben den uzak olsun.

Not: Doktor amca beni muayene ederken pipime de baktı.(çok ayıp ne istiyorlar benim pipiden bee)
Yapılan sünnetimi hiç beğenmedi biraz daha içerden kesilmesi gerekiyormuş annemle konuşurken duydum 2. bir sünnet ola bilirmişim. Banene ya ben 2. sünneti olmam kız mı yapacaklar beni heyy işşş doktor amca ben sapına kadar erkeğim ona göre sen karıştırıyorsun herhalde. Erkeğim erkekkkk

29 Mayıs 2008 Perşembe

BABAYI İŞ YERİNDE ZİYARET

Uzun bir zamandır annem yazı yazamıyordu çünkü ben hastaydım. Şimdilerde biraz iyim geçen haftaki gezimizi ancak şimdi yazabiliyoruz.

Bir gün önce dayım bize geldi. Dayım ve annemle birlikte babamın çalıştığı iş yerine ziyaret ettik. Ziyaretimizden birkaç resim

Masanın Üzerine Oturtum heheheheee

Müjdeee Artık desteksiz tek başıma otura biliyorum hehehee. Yalnız oturalı çok oldu ama yazma fırsatını şimdi bula bildi annem. Vay be artık bende büyüdüm

Nasıl Bir Yaramazlık Yapsam

Mamada Çok Lezzetliymiş
Bu kavanoz mamalarda pek lezzetliymiş.

Arabam Nasıl Ama ?
Babam beni alışveriş merkezindeki Play Planet oyun parkına götürdü çok eğlenceliydi.

Salıncak Keyfim

Dönen Salıncak

Dönme dolaba bindim annemi bir görseydiniz nasıl korktu. Durdurun dönme dolamı düşer, kendini öne atar kafasını vuru diye bir panikledi.Tabi bizim dönme dolama binme maceramızda yarıda kalmış oldu.

Oyun parkından çıktıktan sonra babam beni oyuncak mağazasına götürdü ilk arabam adlı oyuncağa baktık ama sonuncusunu da satmışlar neyse sağlık olsun bir daha ki sefere kovuşurum arabama inşallah

19 Mayıs 2008 Pazartesi

ANNEANNEM

Oooffff ooffff çok sıkıntıdayım arkadaşlar. İçim öyle daralıyor ki anlatamam.. Anneannem durumuna çok üzülüyorum. Her gün telefon ediyorum ara ara ziyaretine de gidiyorum herhangi bir gelişme yok durumuyla ilgili. Dr. burnundan midyesine kadar taktığı hortumu geçen akşam çıkarmış. Anneannem ne yapsın o da çok sıkıldı artık sadece sol kolunu hareket ettiriyor başka yok .

EV + YÜRÜTEÇ

Evin altındaki dükkanı daireye çeviriyor görümcem eeeeeee haklılarda senelerdir kira veriyorlardı. Kısa zamanda biterde onlar da ev sahibi olurlar inşallah . Tabi bizde boş durmuyoruz ben yemeklerden sorumluyum yemek yapıyorum kaynanamla görümce evin etrafını derleyip topluyorlar malum ustalar bir yandan kırıyor diğer yerden yapıyorlar çok zor iş çok. Evin etrafı hafriyat gibi kaynanamla görümcem ustaların çıkardığı pislikleri temizliyorlar. Evin bahçesini görseniz korkarsınız çimento, demir, tuğla kırıkları her şey var anlayacağınız

Bekir Mert artık yürütecini çok iyi kullanıyor ve evde terör estiriyor. Yürüteç için çok erken bunu biliyorum ama ne yapayım dayısı getirince ben de çok az bindiriyorum. O kadar bile binmesi yeterli ev bir anda karışıyor her bulduğunu yere atıyor yada çekip düşürüyor. Tabi bende peşindeyim Allah muhafaza küçük bir şey bulup ağzına atar veya kafasına bir şey düşürecek diye çok korkuyorum. Mesela dün mamasını hazırladım sehpanın üstüne koydum mutfağa bir girip çıktım birde ne göreyim bizim ufaklık ellerini mamanın içine sokmuş oyun oynuyor iyki de maması sıcak değildi.

Nasıl Ama Yürütecim

Büyümüş müyüm??

Arkadaşlar ben internette gördüm çok güzel ve kullanışlı bir şey. Yürüteçten daha iyi hem bebeklerin daha erken yürümesini sağlıyormuş.




9 - 36 ay arası bebekler içinYürümeye yeni başlayan bebeğiniz, onu yürüteç gibi kullanarak yürümeyi daha kolay öğrenecek. Biraz büyüdüğündeyse, kolayca araba moduna dönüştürülebilen İlk Arabam'la gezintiye çıkacak. Canlı renkleri ve sevimli tasarımıyla bebeğiniz onu çok sevecek!

Oyuncağıyla oynarken elinden aldığınızda çok sinirlenip bağırıyor.

Damaklarım Çok Kaşınıyor

Bebeklerde hiç sevmediğim huylardan bir tanesi saç çekmek. Bekir Mert bunu çok yapıyor saçlarım zaten dökülüyor birde onları çekip koparıyor seni gidi yaramaz çocuk hııııııııı

Şu aralar Bekir Mert hııı maaa hıııı diyor. Ben yeni öğrendiği bir kelime olarak bakıyordum bugün gördüm ki su biberonunu görünce hıııı maaa hıııııı diyor. Birde çok susayınca aynı kelimeyi diyor çok şaşırdım. Bekir Mert çok suyu seviyor ve bol tüketiyor. Artık hııı maaa hıııı

13 Mayıs 2008 Salı

CANIM ANNEANNEM SENİ ÇOK SEVİYORUZ

Dün annem beni aradı çok üzgün olduğu belliydi konuşurken sesi titriyordu “anneannen gene bir felç geçirdi” dedi. Bir den öyle dondum kaldım telefonun başında boğazıma bir düğüm oldu konuşamadım annemin dediklerini de tam net hatırlamıyorum o an her şey durmuş gibi geldi bana.

Bugün anneannemi ziyarete gittim durumu çok kötüydü o kadar çok üzülüyorum ki beni görünce bağra bağra ağlamaya başladı. Şimdi evdeyim ama aklım anneannemde kaldı ağlama sesi kulaklarımdan gitmiyor.

Anneannem daha önce yüksek şekerden dolayı sağ tarafına felç vurmuştu yatağa bağımlıydı. Şimdi felç ağzına vurmuş ne yiye biliyor nede konuşa biliyor. Burnundan Dr. Hortum soktu midyesine kadar, şırınga ile besleniyor. Yazarken bile çok kötü oldum gözümüm önüne geliyor o yatakta ki manzarası oooffffff ooooooooooffffffffffff

Bilinci açık konuşamıyor ama herkesi tanıyor. Bir şey sorunca gözlerini kapatıp açıyor anlatım demek istercesine. Felç geçirdiğinden bu yana o kadar çok kilo verdi ki kuru ağaç gibi oldu. Dr. serum takmak için damar bulamıyor.

Şimdi annem ve teyzem başında çok üzülüyorlar ikisi de ellerinden bir şey gelmiyor.

11 Mayıs 2008 Pazar

ANNELER GÜNÜ

Annelerin her zaman söyledikleri bir söz vardır “anne olunca anlarsın” bu söz bana çocuk sahibi olmadan önce çok tuhaf geliyordu. “Ne demek istiyordu annem, ben şimdi hiçbir şeyin farkında değil miydim ?? böyle düşünürdüm .

Anne olunca anladım ne demek istediğini. Anneliğin ne kadar kutsal görev olduğunu.

Canım annem sana ne söylesem ne yazsam kelimelere sığdıramayacağımı biliyorum. Şimdi bende anneyim ve annelik duygusunu yaşıyorum. İyki varsın, iyki beni doğurdun, iyki hep bizimlesin benim için her şeye katlanan, her zaman yanımda olan, değeri biçilemeyen dünyanın en güzel annesine

Anneler günün kutlu olsun.

Anne ve anne adaylarının anneler gününü kutlu olsun

ANNELER GÜNÜ

10 Mayıs 2008 Cumartesi

MUTLULUK BİR YOLCULUKDUR

Kendimiz evlenince, bir bebek sahibi olunca, sonra bir tane daha olunca yaşamın daha güzel olacağına inandırmışızdır.

 Mutluluk

Sonra çocuklarımızın yeterince yetişkin olmadığını düşünerek bunalırız ve onlar büyüdüklerinde bunun da iyi olacağını düşünürüz.

Sonra büyürler ve biz yine bunalırız, çünkü onlarla didişmemiz gerekir. Şu delikanlılık çağını atlatsalar daha mutlu olacağız tabii.

Eşimiz başarsa, bir arabamız ya da daha iyi bir arabamız olsa, tatile çıksak, sonunda emekli olsak yaşamın daha iyi olacağını düşünürüz.

Gerçek şu ki, mutlu olmak için şu andan daha iyi bir an olamaz.

Öyle değilse, ne zaman?

Yaşamınız hep güçlüklerle dolu olacak. Olduğu kadar çok kabullenip her şeye karşın mutlu olmaya karar vermek en iyisi.

Yani, her anın tadını çıkarın.

Mutlu olmaya karar vermek için, okulun bitmesini, okula geri dönmeyi, beş kilo kaybetmeyi, beş kilo almayı, işe başlamayı, evlenmeyi, cuma gecesini, pazar sabahını, bir araba almayı, araba yenilemeyi, ev ipoteğinizin bitmesini, ilkbaharı, yazı, sonbaharı, kışı, ayın birini ya da on beşini, radyoda melodinizin çalınmasını, ölmeyi ya da yeniden doğmayı beklemeyin.

Bu bakış açısı, benim mutluluğa bir yol olmadığını anlamama yardımcı oldu.

YOL, mutluluğun kendisi idi.

 Mutluluk

NOT : Yazıyı daha önce okuyan arkadaşlarımız olmuştur. Bu yazı benim meil adresime gelmişdi siz arkadaşlarımla paylaşmak istedim.

8 Mayıs 2008 Perşembe

HASTALIK :((((

Bekir Mert biraz rahatsız olduğundan Dr. Götürdüm ağzı pamukçuk olmuştu ben karbonatlı suyla temizliyordum ama geçmedi aksine yaralar oluşmaya başladı birde üstüne grip olduk. Off bu çocukların sorunları hiç bitmez mi ?? Dr. İlaç verdi “karbonatlı suyla temizle ağzını sonra ilacı uygula” dedi şimdi ise biraz daha iyi .


Beni emmiyor kaşık maması yiyemiyordu ağzındaki yaralar dan sebep dün biraz biraz yemeye başladı.


Galiba dişleri de çıkacak bu yakınlarda çıksa da bir rahatlasa çok ağlıyor dayanamıyorum onun ağlamasına .


Benim yirmilik dişlerimde çıkacak herhalde ana - oğul diş çıkarırız artık



He unutmadan Bekir Mert’in bıngıldağı biraz geniş buldu Dr bey Devit-3 vitamin damlasını biraz daha arttırdık.. “bir ay sonra gel gene bakalım bıngıldağına düzelmesse guatrı testi yapalım” dedi.


Bu Doktorlarda her zaman bir kusur bulurlar insanın canını sıkmak için…..