29 Haziran 2008 Pazar

ADIM ADIM GİDERKEN

Koltuk kenarlarından tutunarak adım-adım gidebiliyorum.

Ay şurda bir şey var !


Bu benim oyuncağım zeytinmiş :)


Neyse yaklaştım zeytine


Anne bak ..


Çok mutluyum çokk.. kavuştum zeytine :)

24 Haziran 2008 Salı

DOKTOR KONTÜROLÜ + YARAMAZLIK

Bu gün gene hastaneye gittik kontrolümüz vardı. Neyse ki iğnelerimiz bitti. Bu sabah
gene biraz ateşimiz vardı, dr antibiyotik şurup verdi 5 gün kullanıcaz.

Şu son 2 aydır hiç kilo almadık.... doktorumuz ;
"- artık hareketlenmeleri çok oldugu için kilo alımı eskisi gibi olmaz.Şuan ki kilosu çok iyi fazla da kilolu olması iyi değil" dedi.
Ne biliyim kilo almayınca acaba ben aç mı bırakıyorum? diye bir düşünce içime oturuyor .
Bu arada Kilomuz 10,100 (gram) Boyumuz 75 cm erkek bebeklerde 9. ayın en üs seviyesindeyiz.

Bu günlerde çok iyiyiz, neşemiz ve yaramazlığımız üstümüzde. Yeni bir huy edindi bizim küçük yaramaz ellerinden tutum bütün evi gezecek. Sabahtan akşama kadar evin içinde dolaşıyoruz hiç de yorulmuyor, bende derman kalmadı dolaşmaktan.
Oturtuyorum Bekir Mert’i hemen kendini geri atıp yatar pozisyonu alıyor ve ayaklarını tüm gücüyle yere vurup, ağzı çıktığı kadar bağıra - bağıra ağlamaya başlıyor. Ne yapıp, ne edip dediğini bize yaptırıyor , ileride ne olur bilemem artık…


Yaramazım ben heheee

Bu sabah kahvaltı sofrasını kurcam durmuyor evde gezecek. Babayı uyandırdık o gezdirdi ben sofrayı kurdum. Şimdi sofraya oturulacak durmuyor, ağzı çıktığı kadar bağırıp ağlıyor. (eeeeee biz ne yapı caz şimdi )?
Eşim yedi yemeğini ben gezdirdim.
Çok komiktik ama görmeniz lazımdı.. (hehehehehehehee)
Şimdiden Bekir mert yaramazlık peşinde birde yürümeye başlarsa eyvahh ki eyvah !!!!!


Canım oğlum ne yaparsan yap annem ve baban seni çok ama çok seviyor bunu bil yeter.

21 Haziran 2008 Cumartesi

BU GÜN KÖTÜ BAŞLADIK GÜNE..

Bu gün kötü başladık güne gece ateşlendi oğlum. Ateşini düşürdüm sabah yine ateşini ölçtüm 39,1 dereceydi ne oluyor bu çocuğa onu öyle gördükçe için yanıyor. Bir de gözümün içine baka baka ağlaması kahrediyor yeter artık düzelsin. Gülücük ve kahkahalarını özledin oğlumun.

Bugün iğne olmaya hastaneye gittik. Akşama gene gidicek iğneye. İğne vurulduktan sonra ağlayınca ben de kayınvalidemin Bekir Mert için söylediği sözle vardı onu söyledim. Ağlamayı kesip biraz da olsa yüzüme gülümsedi benim canım oğlum.



Gene Hastayım ben

El çırpar El çırpar
Bizim Bekir El çırpar


Komşunun kızına da göz kırpar

Göz kırpar…….






Acildeki hemşirelerde “Bekir sen şimdi den göz mü kırpmaya başladın komşuların
Kızlarına” diyip gülüştüler kendi aralarında…..

Hadi oğlum yen artık şu hastalığı senin eski hallerini özledik
Seni Çok Seviyoruzzz

20 Haziran 2008 Cuma

GENE HASTALANDIM BEN !!

Bekir mert bu aralar bizi çok korkutuyor. Koca kışı atlattı Bekir Mert hiç hastalanmadı yaz başladı hastalıklarda başladı.

Gece saat 02:00 de ağlaması özeri kalktım yatak dan canım oğlum benim öyle ateşlenmiş ki yanıyor. Derece ile rektal ateşine batkımda birde ne göreyim 40 derece hemen babası ile ılık bir duş yaptırdık artından 1 fitil ve ağızdan şurup verdim. Tabi bu arada 5 dk bir ateşini ölçüyorum. 15 dk sonra ateşi 39 derece olunca biraz olsun rahatladık. Sabaha kadar başında bekledim saat 05:00 de hiç ateşi kalmadı. Öyle sevindim ki ateşi düşünce çok korkmuştum havale geçirecek diye tabi bu sevincim sabaha kadar süre bildi….

Sabah gene ateşini ölçünce 39 derece çıktı. Bu sefer doğru hastaneye gittik hiç vakit kaybetmeden. Acilde ateşini düşürdü hemşireler dr boğazlarından enfeksiyon almış dedi.
Daha önce de ateşlenmişti boğaz enfeksiyonu geçiriyordu o zamanda ….

Dr bu sefer 6 tane iğne verdi sabah akşam 1 tane iğne vurulacak benim canım oğluma. 4 saatte bir değişmeli olarak fitil ve ateş düşürücü şurup vericem iğneler bitince doktora kontürelimiz var.

Kontürele gittiğimizde inşallah bu sefer iğleşmiş olarak doktorun karşısına çıkacaz.


NOT: Şimdi ateşini ölçdüm 39,2 derece dr gidiyoruz .. oooffff offfffffffff

19 Haziran 2008 Perşembe

Bebek Nasil Yapilir? .. diye miniklere sormuslar,

Bebek Nasil Yapilir? .. diye miniklere sormuslar,
onlar da bakin ne cevaplar vermis: (bazilari bayagi
iyi)

** "Bebek yapmak icin anne bir yumurtanin üzerine
yatar sonra baba gelip yumurtayi kirar"

(6 yasinda)
** "Ben asla bebek yapmicam.. Babam dedi ki bebek
beklerken kadinlar her gün biraz daha hasta ve manyak
oluyomus"

(9 yasinda)
** "Bir kadinla bir erkek yataga girdikleri zaman,
ikisinden birinin bebegi olacak demektir"

(6 yasinda)
** "Bebek annemizin icinden cikar, doktor da onun
poposuna vurur cünkü bebek doktoru isirmistir"

(6 yasinda)
** "Bebek yapmak icin, bunu önemsemeyen biriyle olmak
gerekir"

(7 yasinda)
** "Karsimizdaki evdeki adamin karninda bebek var ama
bi türlü disari cikamiyor"

(9 yasinda)
** "Bebek yapmak icin önce asik olursun, evlenirsin..
veya bunlara gerek de yok aslinda.."

(9 yasinda)
** "Bebek yapmak icin uygun zamani kollamak lazim,
evde misafir olmamasi lazim"

(9 yasinda)
** "Ben nasil yapildigini biliyorum ama hic yapmadim

Güle Güle Blogcu.......

Merhaba Blogspot
Blogcu arkadaşlarım gibi yaşımış olduğum bazı problemlerden dolayı blogspota geçtim. Blogcumun kontrol paneli açıyorum bir müddet sonra kendiliğinden kapanıp hata veriyor.
Yazılarımın çoğunu henüz taşıyamadım. Blogcuda ki problem düzeler düzelmez yazılarım hepsini en yakın zamanda taşıyacağım.
Tabi siz değerli arkadaşlarımın yazmış olduğu yorumlar benim için önem ifade ettiğinden onları da blogspot a taşıyacağım.

Bu arada unutmadan eski resimlerimizin üzerinde de blogcudan kalma adreslerimiz duruyor onları silemeyeceğim için idare edersiniz artık...............

Yeni blogcumu nasıl buldunuz ????

2 Haziran 2008 Pazartesi

ZAMAN VE AŞK

Bir çok arkadaşın okul yılların da şiir defteri vardır.
Bende orta okul yıların da şiir defterim de yazan bu hikayeyi sizlerle paylaşmak istedim.




AŞK VE ZAMAN

Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış: Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri, Aşk dahil.
Bir gün, adanın batmakta olduğu, duygulara haber verilmiş. Bunun üzerine hepsi, adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar.
Aşk, adada en sona kalan duygu olmuş. Çünkü, mümkün olan en son ana kadar beklemek istemiş. Ada neredeyse battığı zaman, Aşk, yardım istemeye karar vermiş.
Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde geçmekteymiş. Aşk, "Zenginlik, beni de yanına alır mısın?" diye sormuş. Zenginlik, "Hayır, alamam. Teknemde çok fazla altın ve gümüş var, senin için yer yok." demiş.
Aşk, çok güzel bir yelkenlinin içindeki Kibir den yardım istemiş. "Kibir, lütfen bana yardım et!" "Sana yardım edemem Aşk. Sırılsıklamsın ve yelkenlimi mahvedebilirsin." diye cevap vermiş Kibir.
Üzüntü yakınlardaymış ve Aşk, yardım istemiş: "Üzüntü, seninle geleyim..." "Off, Aşk, o kadar üzgünüm ki, yalnız kalmaya ihtiyacım var."
Mutluluk da Aşk ın yanından geçmiş ama o kadar mutluymuş ki, Aşk ın çağrısını duymamış.
Aşk, birden bir ses duymuş: "Gel Aşk! Seni yanıma alacağım..." Bu Aşk tan daha yaşlıca birisiymiş. Aşk o kadar şanslı ve mutlu hissetmiş ki kendini onu yanına alanın kim olduğunu öğrenmeyi akıl edememiş.
Yeni bir kara parçasına vardıklarında, Aşk a yardım eden, yoluna devam etmiş. Ona ne kadar borçlu olduğunu fark eden Aşk, Bilgi ye sormuş:
"Bana yardım eden kimdi?" "O, Zaman dı" diye cevap vermiş Bilgi. "Zaman mı? Neden bana yardım etti ki?" diye sormuş Aşk.
Bilgi gülümsemiş: "Çünkü sadece Zaman Aşk ın ne kadar büyük olduğunu anlayabilir..."